Neden İyileşme(me)liyiz: Devamı#3

Sbazel
24 Oca 2023
2 dakikada okunur

Twain, 1894 yılının başlarında Nikola Tesla'nın laboratuvarında

"Cesaret, korkuyu yenebilmek değil, onunla yaşayabilmektir."

"Hayatın amacı hayatta kalmak değil, anlamlı bir şekilde yaşamaktır."

-Mark Twain

Korku ile beraber yaşamak, ilk bakışta nasıl sorusu uyandırdı bende. Korkusuz insan var mıdır diye ardından düşünmedim değil. Eğer bulabilseydim hayalci tarafım için hemen bir idol, hedef noktası olacağı kesindi :) İyi ki bulamamışım diyorum sanki, çok emin konuşmak hem korkutucu hem çok iddialı :)

Neyse diyip bi anda konuya dalmak istiyorum ama aklıma bu blogu oluşturma motivasyonum geliyor doğrusu; Çünkü burası yıllar sonra ihtiyacım olduğunda, önceden neler düşündüğümü merak ettiğimde en azından benim için çok güzel bir kılavuz olacak.

Ayrıca kendimi tanıma sürecimi, ki bu benim için bir iyileşme olacak, bunu yazarak ifade de etmek bana iyi geliyor bunu ifade etmeden de geçmek istemiyorum.

Bizi bu günlere getiren atalarımız bir zamanlar savaşmak, hayatta kalmak, doymak, üremek vesaire bir sürü gereklilikle yani stress kaynağı ile uğraştılar. Bunların çoğu ile sempatik sinir sistemimiz yani kaç ya da savaş sistemi ile çalışan bir sistemle baş ettiler.

Kabaca bir sinir sistemimiz daha var desem pek yanlış olmaz herhalde; o da parasempatik sinir sistemi bu sistem ise; elma ağacının altında dinlenirken, koltukta arkaya yaslanıp dinlenirken yani genel olarak rahat olduğumuz anlarda çalışır.

Malesef ütopyada (her şeyin güzel olduğu evren) yaşamadığımız için sempatik sinir sistemimizi hala çok aktif kullanıyoruz çünkü hala korkularımızı tetikleyen faktörler var, e kalkıpta size bu sebeple korkmayın da diyemiyorum. Korkun tabi bu sizin tabiatınızın bir parçası, inkar edilemez bir gerçek. Ama bu korkularınıza şöylece bi göz atın bakalım stress seviyenizi yukarda tutup sürekli sizi kaygılara mı sürüklüyor? Eğer öyleyse bu korkuyla yaşamaya pek alışamamış gibisiniz, peki o zaman ne yapacaksınız? Cevabı aslında Mark Twain dediği gibi onunla yaşayacaksınız bu kadar basit. Onunla yaşamak demek onu görmezden gelmek demek değil elbet, onu kabul edip bağrımıza basmamamız gerekiyor; a evet benim bu konuda korkularım var ve bu korkular artık beni rahatsız ediyor; söylemeyeceğim şeyleri söylettiriyor, yapmayacağım şeyleri yaptırıyor, kaygılandırıyor gibi gibi.. doğrusu yanlışıyla onu incelemeniz lazım. Peki incelememizi yaptık surdaki gedikleri bulduk her şey çözülmedi ama güzel haber en zor kısım bitti.

Bundan sonra genellikle insanların yaptığı iki tercih oluyor. Birinci tercih şu: Benim surlarım yıkık dökük neden böyle, niye benim başıma geliyor, bunun üstesinden gelemem, bu zamana kadar böyleydi artık değişmez vs. gibi olumsuz telkinlerle sorunu bulduktan sonra ona gömülüp kalıyorlar, hatta başladıkları noktadan bile geriye gidenler var. İkinci tercih ise şu: Aaa evet benim şu noktalarda surlarımda gedikler var bunlar bana dezavantaj sağlıyor bunu görebiliyorum, peki oraları düzeltmek için ne yapabilirim? Evet sadece bu soru, çözümü getiren sadece bu soru ve bunu samimiyetle söylüyorum öyle bir çağdayız ki bulduğunuz sorunun çözümünü bulmanız sorunu bulmanızdan çok çok daha kolay olacak.

Şimdi sizi korkularınızla başbaşa bırakıp kenara çekiliyorum, bi dinleyin bakalım kulağınızı kapattığınız taraf size neler söylüyor?

Bu arada bitirmeden kendi serüveninizde destek amaçlı ruhu dengelediği için Çin ve Hint tıbbında(Ayurveda) çok kullanılan bir bitkinin linkini aşağı bırakıyorum

Withani Somnifera